DramGerilimPsikolojik

A Normal Woman

Kategori: Psikolojik, Drama, Gerilim,
Yayın Tarihi: 24 Temmuz 2025 (Netflix)
Oyuncular: Marissa Anita (Milla), Dion Wiyoko (Jonathan), Gisella Anastasia (Erika), Widyawati (Liliana)
Dil: Endonezce, İngilizce
Film Süresi: 1 saat 50 dakika (110 dakika)
Yönetmen: Lucky Kuswandi

 NORMAL BİR KADIN: Mükemmeliyet Maskesinin Ardındaki Çığlık ve Kimlik Krizi

Endonezya sinemasının özgün seslerinden Lucky Kuswandi’nin yönetmenliğini üstlendiği “Normal Bir Kadın” (A Normal Woman), 2025 yılının en dikkat çekici psikolojik gerilimlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Film, sosyal dram ile gerilim kodlarını ustaca harmanlayarak, Jakarta’nın zengin sosyetesinde yaşayan ve hayatı beklenmedik bir hastalık nedeniyle altüst olan bir kadının hikayesini anlatıyor. Başroldeki Marissa Anita’nın güçlü performansıyla taçlanan bu yapım, sadece hastalık ve delilik temalarını değil, aynı zamanda Endonezya’daki burjuva çevrede kadınların üzerindeki toplumsal baskıyı ve “normal” olma zorunluluğunu da sert bir dille eleştiriyor. Kuswandi, izleyiciyi Milla’nın mükemmeliyetçi dünyasının çöküşüne tanık olmaya davet ederek, kimlik, yalnızlık ve kişisel dönüşümün rahatsız edici anatomisini çıkarıyor.

 Konu: Sosyetik Bir Kadının Gizemli Çöküşü

“Normal Bir Kadın” filmi, yüzeyde kusursuz görünen bir hayatın içindeki derin çatlakları gözler önüne seriyor. Hikayenin odak noktasında, Milla (Marissa Anita) adlı, zengin bir iş insanının eşi ve üst sınıf sosyetenin bir parçası olan 36 yaşındaki bir ev hanımı bulunmaktadır. Milla’nın hayatı, katı sosyal standartlara uygun olarak, gösterişli ve hatasız bir şekilde inşa edilmiştir.

 Tanımlanamayan Hastalık ve Güvenilirliğin Kaybı

Milla’nın kusursuz dünyası, vücudunda ortaya çıkan gizemli, teşhis edilemeyen bir döküntü ve bununla birlikte gelen paranoya ile sarsılır. Milla, bu fiziksel rahatsızlığın, tedavi edilemez ve hayatını tehdit eden bir hastalığın belirtisi olduğuna kesin olarak inanır.

Ancak, kocası Jonathan (Dion Wiyoko) ve kuşkucu ailesi, Milla’nın yaşadıklarını gerçek bir hastalık olarak değil, sinirsel bir çöküş ya da “delilik” olarak yorumlar. Milla, hem kendi asi bedeni hem de onu reddeden aile çevresi tarafından ihanete uğradığını hisseder. Bu durum, onu giderek artan bir izolasyona iter. Film, Milla’nın hastalığının gerçek mi yoksa toplumsal baskının metaforik bir dışavurumu mu olduğu sorusunu askıda bırakarak, gerilim ve dramatik tonu artırır.

 Kimlik Krizi ve Sabotaj Yoluyla İyileşme

Ailesi ve tıbbi çevre tarafından reddedilen Milla, çareyi alternatif tedavilerde aramaya başlar, bu da onun toplumsal normlardan ve kurallardan uzaklaşma sürecini hızlandırır. Bu süreçte, Milla, “mükemmel kadın” ve “ideal eş” imajını temsil eden hayatını gönüllü olarak sabote etmeye başlar.

Bu yıkıcı yol, ironik bir şekilde Milla için bir kişisel yeniden yapılanma ve kimliğini geri kazanma yolu haline gelir. Milla, hastalığına dair gerçeği bulmaya çalışırken, aslında kendisini toplumsal beklentilerin kafesinden kurtarmayı amaçlar. Yönetmen Lucky Kuswandi’nin filmi, Milla’nın sağlık, aile ve sosyal statü gibi dışsal onay işaretleri olmadan kim olduğu sorusunu acımasızca ortaya koyar.

Yaratıcı Ekip ve Performanslar: Kuswandi’nin Sosyal Yorumu

“Normal Bir Kadın” filmi, Endonezya sinemasının tecrübeli isimlerini bir araya getiriyor.

Yönetmen: Lucky Kuswandi ve Kadın Kimliği

Filmin yönetmeni ve senaristlerinden Lucky Kuswandi, Endonezya’daki kimlik ve sosyal baskılar üzerine odaklanan filmleriyle tanınan özgün bir sinemacıdır. Daha önceki filmlerinde de burjuva çevrelerdeki kadınların konumunu sorgulayan Kuswandi, “Normal Bir Kadın”da bu eleştirisini psikolojik gerilim türü üzerinden derinleştirir.

Kuswandi, Andri Cung ile birlikte yazdığı senaryoda, sosyal uyumun katı olduğu bir kültürde, kadınlara dayatılan güzellik ve mükemmeliyet standartlarının yarattığı zihinsel ve fiziksel yıkımı mercek altına alıyor. Filmin yapımcısı Soda Machine Films’in ilk projesi olması, Kuswandi’nin sinema dilinde yeni ve daha kararlı bir yöne işaret ediyor.

 Oyuncular: Marissa Anita’nın Sarsıcı Milla Portresi

Film, ağırlıklı olarak kadınlardan oluşan güçlü bir oyuncu kadrosuna sahiptir ve başroldeki Marissa Anita’nın performansı, filmin duygusal ağırlığını taşır:

  • Marissa Anita (Milla): Milla rolü, Anita’nın psikolojik derinlikteki karakterleri canlandırma yeteneğini bir kez daha kanıtlıyor. Anita, rolüne hazırlanırken psikoloji kitapları okuduğunu ve orta yaş krizine dair kendi deneyimlerini yansıttığını belirtmiştir. Onun canlandırdığı Milla, dışarıdan “mükemmel” görünen ama içeride çürüyen bir figürdür; bu çelişkiyi izleyiciye başarılı bir şekilde aktarır.
  • Dion Wiyoko (Jonathan): Milla’nın kocası Jonathan’ı canlandıran Wiyoko, karısının yaşadıklarını anlamakta zorlanan, zengin ve meşgul iş insanı tipini temsil eder. Onun karakteri, sosyetenin kuşkucu ve destekten yoksun tavrını somutlaştırır.
  • Gisella Anastasia (Erika): Diğer önemli rollerde yer alan Anastasia ve tecrübeli aktris Widyawati (Liliana rolünde), Milla’nın çevresindeki hükmedici ve yargılayıcı sosyal yapının birer parçası olarak hikayeye katkıda bulunurlar.

 Sinema ve Sosyal Eleştiri: Delilik ve Toplumsal Normlar

“Normal Bir Kadın”, sinema tarihinde kadınların varsayılan deliliğini ve histerisini konu alan filmlerin geleneğini sürdürmektedir.

 Todd Haynes’in “Safe” Filmiyle Karşılaştırma

Eleştirmenler, Milla’nın açıklanamayan hastalığının ve çevresinden yabancılaşmasının, Todd Haynes’in 1995 yapımı “Safe” (Güvenli) filmiyle çarpıcı benzerlikler taşıdığını belirtiyor. “Safe” filminde de gizemli bir hastalık, kimlik krizinin ve toplumsal huzursuzluğun metaforu olarak kullanılmıştı. “Normal Bir Kadın”, bu geleneği Endonezya’nın katı toplumsal kodlarının ve burjuva sınıfının ikiyüzlülüğünün olduğu bir bağlama oturtarak, konuya bölgesel bir derinlik kazandırıyor.

 Kadının Dışsal ve İçsel Mücadelesi

Film, kadınların rollerini sorgulayan güçlü bir dram sunuyor. Milla, hayatını sürekli başkalarına adamış, mükemmel bir anne ve eş figürü olmaya çalışmıştır. Hastalığı, aslında onun gerçek kimliğini keşfetmek için bir katalizör görevi görür. Kendini sabote etme süreci, Milla için toplumsal beklentilerin “maskesini” açma ve nihayet “gerçek benliğini” bulma yoludur. Bu, izleyicinin, “normal” kavramının ne kadar göreceli ve baskıcı olabileceği üzerine düşünmesini sağlar.

Film, izleyicinin kafasında Milla’nın hastalığının gerçek mi yoksa psikolojik bir kaçış mı olduğu sorusunu canlı tutarak psikolojik gerilimi başarıyla yönetir. Bu ambivalans, filme rahatsız edici ve düşündürücü bir ton katmaktadır. 110 dakikalık süresi boyunca “Normal Bir Kadın”, Endonezya sinemasından çıkan samimi ve kararlı bir yapım olarak, akıl sağlığı ve sosyal normlar konularına uluslararası alanda nadiren rastlanan bir perspektif sunmaktadır.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu