- Kategori: Dram, Politik, Tarihi
- Yayın Tarihi: 3 Ekim 2025
- Oyuncular: Ruken Demirtaş, Sabri Varol, Sema Çidik, Besta Erdemir
- Dil: Türkçe, Kürtçe
- Film Süresi: 1 saat 15 dakika
- Yönetmen: Kurtuluş Baştimar
Dağlardan Başka Tanık Yok: Belleğin İzini Süren Bir Yolculuk
Türk sinemasının politik ve toplumsal dram türüne cesur bir katkı sunması beklenen Dağlardan Başka Tanık Yok, yönetmenliğini Kurtuluş Baştimar‘ın üstlendiği, dokunaklı ve gerçekçi bir film olarak 3 Ekim 2025’te vizyona giriyor. Film, 1980 darbesinin ve 90’lı yılların karanlık döneminin izlerini süren genç bir kadının, ailesinin acı dolu geçmişiyle yüzleşmesini konu alıyor. Bu film, sadece kişisel bir hikaye anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda hafıza, kimlik ve adaletin önemini de sorguluyor.
Dağlardan Başka Tanık Yok, Türkiye’nin yakın tarihinin acı gerçeklerine ayna tutan, sanatsal ve politik bir film. Yönetmen Kurtuluş Baştimar, hikayeyi, karakterlerin duygusal yolculuklarına odaklanarak, izleyiciye hem hüzünlü hem de umut dolu bir deneyim sunuyor.
Hikayenin Kalbi: Mektuplar ve Kayıp Kasetler
Filmin ana karakteri olan Helin (Ruken Demirtaş), 1980 darbesinin ardından tutuklanan ve 90’lı yıllarda cezaevinde faili meçhul bir cinayetle hayatını kaybeden babasının kendisine yazdığı mektupların izini sürmektedir. Bu mektuplar, Helin için sadece birer kağıt parçası değil, aynı zamanda babasının sesini ve anılarını taşıyan birer miras niteliğindedir.
Helin’in arayışı sadece babasının mektuplarıyla sınırlı kalmaz. Aynı zamanda, sesiyle ün kazanmış bir Dengbej (geleneksel Kürt hikaye anlatıcısı ve ozan) olan, ancak sesini kaybederek sessizliğe mahkum edilen annesinin kayıp kasetlerini de bulmaya çalışır. Bu kayıp kasetler, annesinin geçmişteki sesi, kimliği ve bir dönemin kültürel mirasının bir sembolüdür.
Helin’in bu arayışı, onu sadece ailesinin trajik geçmişine değil, aynı zamanda kendi kültürel kimliğine, dilinin önemine ve köklerine doğru derin bir yolculuğa çıkarır. Yol boyunca karşılaştığı gerçekler, ona hem geçmişin ağır yükünü hem de geleceğe dair umudu taşıma gücünü verir.
Filmin senaryosu, geçmişle bugün arasındaki bağı, mektuplar ve müzik kasetleri gibi sembolik unsurlar üzerinden kuruyor. Bu durum, filmin duygusal derinliğini artırırken, aynı zamanda toplumsal ve politik bir eleştiri sunmasına olanak tanıyor.
Oyuncu Kadrosu ve Ruken Demirtaş’ın Performansı
Dağlardan Başka Tanık Yok‘un başarısında, ana karakteri canlandıran genç oyuncu Ruken Demirtaş‘ın performansı büyük rol oynuyor. Demirtaş, Helin karakterinin yaşadığı içsel karmaşayı, acısını ve kararlılığını inandırıcı bir şekilde yansıtıyor. Onun performansı, izleyicinin karakterin duygusal yolculuğuna eşlik etmesini sağlıyor.
Filmin kadrosunda yer alan diğer oyuncular, Sabri Varol, Sema Çidik ve Besta Erdemir de, hikayenin dramatik ağırlığını taşıyan önemli rollere hayat veriyorlar. Bu oyuncular, canlandırdıkları karakterlerle, hikayenin geçmiş ve bugün arasındaki köprülerini sağlamlaştırıyorlar.
Yönetmenlik ve Sanatsal Vizyon
Yönetmen Kurtuluş Baştimar, Dağlardan Başka Tanık Yok‘ta minimalist ve gerçekçi bir yönetmenlik stilini benimsiyor. Filmin sinematografisi, hikayenin geçtiği coğrafyanın dokusunu ve atmosferini yansıtan sade ve doğal tonlara sahip. Yönetmen, izleyiciyi gereksiz aksiyon sahneleriyle yormak yerine, karakterlerin psikolojik durumlarına ve hikayenin duygusal anlarına odaklanıyor.
Filmin müzikleri, hikayenin duygusal anlarını pekiştiren ve Dengbej müziğinin kültürel önemini vurgulayan unsurlardan oluşuyor. Yönetmen, filmin dilini, hem Türkçe hem de Kürtçe kullanarak, hikayenin kültürel zenginliğini ve gerçekçiliğini artırıyor.
Eleştirel Bakış ve Filmin Önemi
Dağlardan Başka Tanık Yok, Türk sinemasında cesur ve önemli bir yapım olarak öne çıkıyor. Film, yakın tarihin hassas konularına değinerek, toplumsal hafızanın önemini hatırlatıyor. Eleştirmenler, filmin özgün senaryosunu, Ruken Demirtaş‘ın performansını ve yönetmenin cesur yaklaşımını övgüyle değerlendirebilirler.
Ancak, filmin politik ve tarihi konuları ele alması, bazı izleyiciler için tartışmalı olabilir. Ayrıca, filmin süresinin kısa olması (1 saat 15 dakika), hikayenin tüm derinliğini yansıtmakta yetersiz kalması gibi eleştiriler de gelebilir. Buna rağmen, Dağlardan Başka Tanık Yok, Türk sinemasında dramatik ve politik filmlere olan ilgiyi artıracak önemli bir yapım olarak öne çıkıyor.
Dağlardan Başka Tanık Yok, sadece bir film değil, aynı zamanda geçmişin izlerini süren, kimliğini arayan ve umudu asla kaybetmeyen bir ruhun hikayesi.