
| Kategori: | Dram, Savaş |
| Yayın Tarihi: | Dünya Prömiyeri: 16 Mayıs 2025 (Cannes Film Festivali) / Türkiye: 20 Şubat 2026 (Sinemada) |
| Oyuncular: | Baneen Ahmad Nayyef (Lamia), Sajad Mohamad Qasem (Saeed), Waheed Thabet Khreibat (Bibi), Rahim AlHaj (Jasim) |
| Dil: | Arapça (Irak Lehçesi) |
| Film Süresi: | 1 saat 45 dakika (105 dakika) |
| Yönetmen: | Hasan Hadi |
The President’s Cake (Sesim Geliyor mu?): Diktatörlük Gölgesinde Masum Bir Macera
Iraklı yazar ve yönetmen Hasan Hadi’nin ilk uzun metrajlı yönetmenlik denemesi olan “The President’s Cake” (Arapça orijinal adı: Mamlaket Al-Qasab – Kamış Krallığı), dünya sinemasında büyük yankı uyandıran ve 2025 Cannes Film Festivali’nde Caméra d’Or (Altın Kamera) ödülünü kazanan etkileyici bir dramadır. Film, izleyiciyi 1990’lı yılların ambargo altındaki Irak’ına, Saddam Hüseyin’in totaliter rejimi altında yaşam mücadelesi veren insanların, özellikle de bir küçük kızın gözünden tanık olmaya davet ediyor.
Başrolünde, çoğu profesyonel olmayan oyuncu kadrosundan biri olan Baneen Ahmad Nayyef’in (Lamia) yer aldığı bu uluslararası ortak yapım, sıradan bir doğum günü pastası görevini, hayatta kalma mücadelesine ve politik hicve dönüştüren şiirsel bir anlatıma sahiptir. Film, siyasi baskının bireysel hayatlar üzerindeki yıkıcı etkisini, çocuksu bir azim ve masumiyetle dengeleyerek, acı ve mizahı ustaca harmanlamaktadır. The President’s Cake, sadece Irak’ın karanlık bir dönemine ışık tutmakla kalmıyor, aynı zamanda umut ve direnişin en umutsuz koşullarda bile nasıl filizlenebileceğini gösteren güçlü bir insanlık dramı sunuyor.
Konu ve Temalar: Bir Pasta İçin Hayat Mücadelesi
The President’s Cake‘in hikayesi, politik baskı ve yoksulluk temalarını, çocukluğun direngen ruhu ve aile bağlarının gücü gibi evrensel temalarla harmanlar.
Diktatörün Emri ve Zoraki Görev
Hikaye, 1990’ların ambargo altındaki Irak’ında geçmektedir. Ülke çapında gıda kıtlığı ve savaşın yıkıcı etkileri hissedilirken, Saddam Hüseyin’in doğum günü zorunlu bir ulusal kutlama haline getirilir. Bu kutlamanın bir parçası olarak, diktatör, ülkedeki her okulun kendisi için bir doğum günü pastası hazırlamasını emreder. Bu görev, sadece bir tören meselesi değil, aynı zamanda rejime sadakati göstermenin ve başarısızlığın ağır sonuçları olabilecek bir zorunluluktur.
Dokuz yaşındaki Lamia (Baneen Ahmad Nayyef), istemediği halde bu şüpheli onuru “kazanan” öğrencidir. Lamia’nın, ailesinin yaşadığı yoksul, bataklık kenarındaki köyde un, şeker, yumurta gibi yasaklı ve nadir bulunan pasta malzemelerini bulması neredeyse imkansız bir görevdir.
Lamia’nın Macerası: Umut ve Çaresizlik Yolculuğu
Lamia, başarısızlığın hapis veya ölüm gibi korkunç sonuçları olabileceği gerçeğiyle yüzleşir. Film, Lamia ve büyükannesinin (Bibi, Waheed Thabet Khreibat) bu imkansız görevi yerine getirmek için şehre doğru çıktıkları maceraya odaklanır.
- Sistemik Yoksulluk ve Yolsuzluk: Bu yolculuk, izleyiciye ambargonun ve sistemik yolsuzluğun halkın günlük hayatını nasıl felç ettiğini gösterir. Lamia ve arkadaşı Saeed (Sajad Mohamad Qasem) gibi çocukların hayatta kalmak için zekalarını ve hayal güçlerini kullanma çabaları, filmin dokunaklı ve yer yer mizahi anlarını oluşturur.
- Masumiyet ve Terör Dengesi: Yönetmen Hasan Hadi, çocukların masumiyetini ve neşesini, totaliter bir rejimin sürekli terörüyle karşı karşıya getirir. Lamia’nın pastayı yapma konusundaki çocuksu azmi, arka planda yatan siyasi baskının ağırlığıyla çarpıcı bir tezat oluşturur. Bu, filmin duygusal yoğunluğunu artıran en kritik dengedir.
Sembolizm ve İnsanlık
Filmin başlığı olan “Mamlaket Al-Qasab” (Kamış Krallığı), sadece coğrafi bir gönderme (Irak’ın güneyindeki bataklıklar) değil, aynı zamanda kırılganlığın ve direnişin sembolüdür. Kamışlar gibi, halk da baskı karşısında eğilir ancak asla tamamen kırılmaz. Lamia’nın pastayı yapma çabası, bir zorunluluktan öte, hayatın tatlılığını ve güzelliğini koruma, insan onurunu sürdürme mücadelesinin metaforudur. Bu basit görev, o dönemde Irak’ta yaşamanın absürt ve trajik gerçekliğini yansıtır.
Yönetmenlik Vizyonu ve Eleştirel Başarı
The President’s Cake, yönetmen Hasan Hadi’nin güçlü sinema vizyonunu ve gerçekçi anlatım tarzını ortaya koyan bir ilk eserdir.
Otantiklik ve Profesyonel Olmayan Oyuncular
Hadi, filmi tamamen Irak’ta, çoğunlukla profesyonel olmayan oyuncularla çekerek hikayeye derin bir otantiklik katmıştır. Özellikle Lamia’yı canlandıran Baneen Ahmad Nayyef’in doğal ve içten performansı, eleştirmenler tarafından övgüyle karşılanmıştır. Hadi, çekimler sırasında doğaçlamaya yer verdiğini ve kronolojik çekim yaparak oyuncuların spontane tepkilerini koruduğunu belirtmiştir. Bu yaklaşım, filmin duygusal anlarının samimiyetini ve inandırıcılığını artırmıştır.
Sinematografi ve Atmosfer
Görüntü yönetmeni Tudor Vladimir Panduru’nun çalışması, filmin atmosferini ve tonunu başarıyla yansıtır. Panduru’nun kamerası, düşük ışıkta bile zarif ve basit görüntüler yakalayarak, köyün ve şehrin hüzünlü ve çarpıcı manzarasını gözler önüne serer. Film, minimalist ancak lirik görsel dokunuşlarla, Lamia’nın iç dünyasındaki umudu ve dış dünyadaki zorlukları ustaca dengelemiştir.
Cannes Başarısı ve Uluslararası Yankı
Filmin 2025 Cannes Film Festivali’ndeki başarısı (Yönetmenlerin On Beş Günü Seyirci Ödülü ve Altın Kamera ödülleri), sadece Hasan Hadi için değil, aynı zamanda Irak sineması için de önemli bir dönüm noktası olmuştur. Eleştirmenler, The President’s Cake‘i “sarsıcı ama sevimli bir drama” ve “modern zamanların en etkileyici ilk uzun metrajlı filmlerinden biri” olarak tanımlamıştır.
Screen Daily eleştirmeni Amber Wilkinson, Hadi’nin detaylara, yankılara ve lirik dokunuşlara olan gözünü takdir etmiştir. Filmin, masumiyet ve terör arasındaki gerilimi başarıyla yansıtması, onu sadece politik bir dramdan öte, evrensel bir hayatta kalma ve umut öyküsü haline getirmiştir. The President’s Cake, Irak’ın Oscar’a aday gösterilen ilk filmlerinden biri olma potansiyeliyle, uluslararası alanda büyük bir ilgiyle karşılanmaktadır.



