Zikir

Film Bilgileri
- Kategori: Korku
- Yayın Tarihi: 20.06.2025
- Oyuncular: Züleyha Hamza, Onur Azad Yılmaz, Burak Küçük
- Dil: Türkçe
- Film Süresi: 1 saat 26 dakika
- Yönetmen: Hakan Yusufoğulları, Mesut Erbaş
Zikir Filmi: Osmanlı Mirası ve Cinler Alemi Arasındaki Dehşet Dolu Mücadele
2025 yılının merakla beklenen yerli korku filmlerinden biri olan “Zikir”, 20 Haziran’da vizyona girmeye hazırlanıyor. Hakan Yusufoğulları ve Mesut Erbaş’ın yönetmen koltuğunda oturduğu yapım, Türk korku sinemasının sevilen temalarını, Osmanlı dönemine uzanan mistik bir gelenekle birleştirerek izleyiciye özgün bir deneyim vaat ediyor. Fragmanı ve konusuyla şimdiden korku severlerin radarına giren film, lanetli bir konak, asırlık sırlar ve cinler alemiyle yapılan amansız bir mücadeleyi merkezine alıyor.
Filmin Konusu: Lanetli Bir Konak ve Asırlık Sırlar
“Zikir”, temelinde karanlık bir mirasın ve bu mirasla yüzleşmek zorunda kalan iki farklı tarafın hikayesini anlatıyor. Bir yanda modern hayatın gerçekliğinden kopup gelen bir aile, diğer yanda ise kökleri asırlar öncesine dayanan kadim bir geleneğin son temsilcisi bulunmaktadır.
Karanlık Mirasın Ortasında Bir Aile
Her şey, Hasan’ın kendisine miras kalan büyük ve eski konağa, eşi Esma ve küçük kızı Elif ile birlikte taşınmasıyla başlar. Avukatın tüm uyarılarını ve konağın tekinsiz geçmişine dair imalarını göz ardı eden Hasan, yeni bir başlangıç yapmayı ummaktadır. Ancak bu umut, kısa sürede yerini korku ve çaresizliğe bırakır. Geceleri Elif’in odasından gelen ve başka çocuklara ait olduğu anlaşılan fısıltılar, ailenin huzurunu ilk bozan işaret olur. Eşi Esma’nın gördüğü kanlı halüsinasyonlar ve koridorlarda beliren korkunç silüetler ise onu deliliğin eşiğine getirir. Aile, taşındıkları bu konağın aslında yaşayan, nefes alan ve kendi sırlarını koruyan bir varlık olduğunu acı bir şekilde öğrenmeye başlar.
Cabbar: Zikir Geleneğinin Son Koruyucusu
Hikayenin diğer kahramanı ise Cabbar’dır. O, sıradan bir insan değildir; kökleri Osmanlı’ya dayanan kadim bir “zikir” geleneğinin son temsilcisi ve seçilmiş bir ruhtur. Atalarından miras kalan tılsımlı zırhı ve cinler alemine karşı en büyük silahı olan güçlü zikriyle, görünen ve görünmeyen dünyalar arasında bir denge kurmaya çalışır. Ancak bu kez onu konağa çeken görev, öncekilerden çok daha kişisel ve tehlikelidir. Konağın duvarları arasına hapsolmuş sırlar, sadece masum bir aileyi değil, aynı zamanda Cabbar’ın kendi geçmişini ve soyunun kaderini de ilgilendirmektedir.
303 Numaralı Odanın Gizemi
Filmin kilit noktası, konağın 303 numaralı odasında saklı olan sırdır. Bu oda, tüm lanetin başlangıç noktası ve ailenin kurtuluşunun ya da yok oluşunun anahtarıdır. Cabbar, aileyi bu karanlık güçlerin elinden kurtarmak için mücadele ederken, sadece cinlerle değil, aynı zamanda “lanetli olanların ihanetiyle” örülmüş bir komployla da yüzleşmek zorunda kalır. Bu mücadele, onun için ağır bir kefaret ödemeyi gerektirecektir.
Yönetmen ve Oyuncu Kadrosu
“Zikir” filminin yönetmenliğini Hakan Yusufoğulları ve Mesut Erbaş birlikte üstleniyor. İki yönetmenin bir araya gelmesi, projenin hem görsel atmosferine hem de hikaye anlatımına çift perspektifli bir derinlik katma potansiyeli taşıyor. Yerli korku filmlerinde sıkça rastladığımız bu iş birliği, genellikle daha katmanlı ve gerilimi yüksek işlerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.
Filmin başrollerinde ise Züleyha Hamza, Onur Azad Yılmaz ve Burak Küçük gibi isimler yer alıyor. Oyuncuların, modern bir ailenin yaşadığı dehşeti ve kadim bir geleneğin temsilcisinin verdiği mistik savaşı ne denli inandırıcı bir şekilde yansıtacakları, filmin başarısındaki en önemli etkenlerden biri olacak. Özellikle Cabbar karakterini canlandıracak oyuncunun performansı, filmin mistik ve dramatik yükünü taşıyacaktır.
Eleştirel Bakış ve Sinematik Beklentiler (Vizyon Öncesi)
“Zikir” filmi, vizyona girmeden önce konusuyla Türk korku sineması klişelerinden sıyrılacağının sinyallerini veriyor. Cin ve büyü temalarını işlerken, bunu “Osmanlı zikir geleneği” ve “tılsımlı zırh” gibi daha önce pek işlenmemiş özgün unsurlarla zenginleştirmesi, en büyük potansiyel gücüdür. Bu yaklaşım, filmi standart bir “perili ev” hikayesinden çıkarıp, kültürel ve tarihi bir arka plana sahip epik bir mücadeleye dönüştürebilir.
Ancak filmin önündeki en büyük zorluk, bu iddialı konuyu başarılı bir şekilde işlemektir. Karakter derinliği yaratmak, klişe diyaloglardan kaçınmak ve özellikle 303 numaralı odanın sırrını tatmin edici bir şekilde çözmek, filmin kalitesini belirleyecektir. Sağlanan ön bilgilere göre müziğin (%80) atmosferde çok önemli bir rol oynayacağı, görselliğin (%40) ise belki de abartılı efektlerden ziyade daha çok psikolojik gerilime ve karanlık atmosfer yaratmaya odaklanacağı tahmin edilebilir.
“Zikir”, 2025 yazında korku sineması tutkunları için heyecan verici bir alternatif olarak öne çıkıyor. Özgün konusu, mistik ve tarihi unsurları birleştiren yapısı ve gerilim dolu atmosferiyle, Türk korku sinemasına yeni bir soluk getirme potansiyeli taşıyor. Cabbar’ın amansız mücadelesi ve lanetli konağın sırları, izleyiciyi 1 saat 26 dakika boyunca koltuğuna bağlayacak gibi görünüyor.



